Son dakikalarda insanı yerine oturtmayan bir Uruguay-Hollanda maçını geride bıraktık. Orta sahalarını güçlü tutan iki takımın karşılaşmasında sonucu futbolun ilahları belirledi. İki tarafda uzaktan şutlarla ilk gollerini bulmasalardı sabaha kadar oynasalar gol atabilecek gibi gözükmüyorlardı.
Tam da burada her şut çeken futbolcuyu Hagi'nin sırrına vakıf edip, top havadayken 3 ayrı falso alan Jabulani'den de bahsetmemiz gerekiyor. Turnuva başlamadan önce Cesar ve Casillas Jabulani'den hiç memnun olmadıklarını açıkca belirtmişlerdi. İki kalecinin de ne kadar haklı olduğunu zamanla gördük. Yere sektiğinde sanki daha da hızlanan, havada beyzbol topu gibi bir oraya bir buraya hareket eden garip bir topla oynan maçların da garip olaylarla anılması kaçınılmazdı.
Hollanda ve Almanya, Jabulani'nin ekmeğini yiyen taraf oldular çünkü daha şanslıydılar. Almanya'nın Arjantin karşısındaki ilk golü, Hollanda'nın Brezilya ve Uruguay karşısındaki ilk golleri bu topun ürünüdür. Tabii, buradan Van Bronckhorst'un muhteşem şutunu göz ardı ettiğim zannedilmesin fakat top giderken 2-3 defa falso alıp kaleciyi yanıltmasaydı o top, o kadar uzaktan gol olmazdı. Vuran futbolcununda bugüne kadar böyle goller atamadığını da düşünürsek yan etkenlerin önemini anlarız (örneğin, topa vuran Hagi olsaydı Jabulani falan farketmezdi. Zaten, Jabulani'nin Jsi yokken Hagi böyle goller atıyordu).
Uruguay, Hollanda'nın ikinci şans-ofsayt karışımı golü gelene kadar gerçekten iyi oynadı. Ofansif yönde daha iyi organize olabilselerdi sonuç çok daha farklı olabilirdi. Şu bir gerçek ki Uruguay, Tanrı'nın sağ eli Suarez'in yokluğunu ciddi anlamda hissederken, Hollanda Tanrı'nın bütün kutsanmışlığı ile sahadaydı.
Şampiyon olabilmek için şansın da gerekliliği kaçınılmaz gerçekse, Hollanda'nın bütün gereklilikleri karşıladığı açıkça görüldü.
Uruguay ise kendini yarı yola bırakan şansının ve kazanmaya yetmeyen becerisinin kurbanı oldu.
Maçın sok dakikaları ise tam anlamıyla bir heyecan fırtınasıydı. Uruguay'ın ikinci golü bulması, kalan son 3 dakikada topyekün saldırması, son saniyede Arevalo Rios'un topunun defanstan dönmesi, Hollanda ceza sahasının içerisindeki 7 Uruguaylı ve Hollandalıların şok olmuş bir şekilde maçın son 3 dakikasını izlemeleri futbolun neden dünyanın en çok izlenen spor dalı olduğunu bir kez daha bize gösterdi.
Uruguay, eğer bir mucizeyi gerçekleştirebilseydi tarih sayfalarında artık sadece ilk dünya kupası şampiyonu olarak değil, hırsın ve inancın zaferini en destansı şekilde kazanan takım olarak da anılacaktı.
Hollanda ise rakibi kendi kendini bitirene ya da bir şans golü gelene kadar oynamaya niyetli olmadığı futboluna devam ediyor. Boş sahaların adamı Robben ile arkadaşlarının sahayı dolduran bir Almanya veya İspanya karşısında neler yapabileceklerini göreceğiz.
SK
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder