10 Ağustos 2010 Salı

你永远不会独行

Bugün yataktan kalktım ve üzerinde Adidas yazan terliklerimi giydim. Sabah mahmurluğuyla ayağımın kaşıntısını geç farketmişim, bir de baktım kızarmış. Önce tam olarak nedenini anlayamadım. Sonra terliğime baktım ve hayatımıza yön veren o üç kelimelik cümleyi gördüm "Made In China".

Adidas'a okkalı bir salladıktan sonra, Alman zannettiğim Çin'li terliklerimi anca misafir geldiğinde çıkartılmak üzere ücra bir köşeye sakladım.

Cam olduğunu zannettiğim Çin malı bardağımla suyumu içip, Çin malı Nike ayakkabılarımı giyerek kendimi sokağa attım. İşe geldiğimde üzerinde oturduğum Çin malı koltuğumun rahatlatıcı dinginliğine kendimi bıraktıktan sonra, Çin malı klimanın verdiği esintiyle serinlemeye çalışırken, bünyemi iyice zorlayan o haberi gördüm....

"Çinli iş adamı Huang, Liverpool'u almak için 480 milyon euro teklif etti."

Bu kadarı da fazlaydı artık! Hayatımda önem verdiğim ve efsane olarak beynime kazınmış bütün değerler teker teker sıradanlaştırılıyor ve basitleştiriliyordu.

Premier Lig kulüpleri araplara satılıyor, liglerin isimlerine firmaların adları veriliyor, Barselona, formasına reklam almayı düşündüğünü açıklıyor, çocukluğumda gıpta ettiğim ve sahip olmak için babamın arabasını günde iki defa yıkadığım ayakkabılar Çin malı oluyordu.

Çocukluğum efsaneleri teker teker ellerimden kayıp giderken içimi derin bir hüzün kapladı. Bir an için üç büyüklerimizin bir Çinliye ya da Arap şeyhine satıldığını düşündüm. Kalbim sıkıştı.

Endüstriyel futbolun katlettiği efsanelerin, bir banka hesabına dönüştürülen çocukluk aşklarının, top yerine parayla oynanmaya başlanan futbolun arasında bir nefes alabilmek için, kaleci Yaşar'ın anılarını okudum, güldüm, Ogün Altıparmak imzalı formama baktım, gururlandım, futbol tarihini gözden geçirdim, iç çektim, eski maç görüntülerini izledim, heyecanlandım ama sonunda gene dönüp dolaşıp hüzün durağında indim.

Liverpool'un "Made in China" olduğu gün, futbol tarihinin kara bir günü olarak tarihe geçecek.

Hani yalnız yürümeyecektik? Oldu mu şimdi Liverpool?
Seni de efsane zannedip, içine baktığımızda "Made in China" göreceğiz?
"You will never walk alone" şarkıları yerine "你永远不会独行" yazılı pankartları mı açılacak şimdi?

Bir çocuğun hayallerinin değeri ne kadar eder?

Taklit efsanelerden bıktım, bana çocukluğumu verin yeter...

SK

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder